Barter Sistemi ve Barter Sözleşmeleri

Yazar

Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu

Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu

Barter Sözleşmeleri

1. Giriş

İngilizce kökenli bir kelime olan “barter”, kısaca mal veya hizmetin trampa edilmesi (iktisadi anlamda takas) anlamına gelmektedir. Barter sisteminin en önemli özelliği herhangi bir para birimi kullanılmaksızın mal veya hizmetin başka bir mal veya hizmetle değiştirilebilmesidir. Bu sistemin temelini taraflar arasında yapılan barter sözleşmeleri oluşturur. Modern ekonomilerde barter sisteminin ve dolayısıyla barter sözleşmelerinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Bunun temel sebebi özellikle ekonomik krizin yaşandığı, piyasada durgunluk söz konusu olduğu ve paranın maliyetinin arttığı dönemlerde para kullanılmaksızın ihtiyaçların karşılanabilmesidir. Barter sistemi, yalnızca iki taraf arasında değil, çok sayıda tarafın yer aldığı karmaşık işlemleri de içerebilir. Bu makalede, barter sistemi, barter sözleşmelerinin hukuki niteliği, benzer kavramlardan farkları ve barter işlemlerinin avantaj ve dezavantajları incelenecektir.

2. Barter Sistemi

Barter sistemi, paranın icadından önce yaygın şekilde kullanılan en eski ticaret yöntemlerinden birisidir. Eski zamanlarda insanlar ilk olarak ihtiyaçları karşılığında hayvanlarını değiştirmiş, daha sonraki dönemlerde ise tarımsal ürünlerini de değiştirmeye başlamışlardır. (Kırlıoğlu, 2016) Modern barter sisteminin gelişimi ise tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birisi olan 1929 Büyük Buhran’ı ile başlamıştır. Paranın değerinin neredeyse yok derecesine geldiği,  nakit sıkıntısının çok fazla olduğu bu dönemde alternatif ekonomik sistemlere yönelim başlamıştır. Modern barter sistemi de bu noktada paranın kullanılmadığı bir sistem olduğu için önem kazanmıştır. Bilinen en eski barter organizasyonu 1934 yılında WIR Genossenschaft adıyla İsviçre’de kurulan banka olmuştur. Daha sonraki süreçte barter sistemi hem Avrupa’da hem de Amerika’da yaygın şekilde kullanılmaya başlamıştır. Türkiye’de ise görece daha geç başlayan barter, 1990’lı yıllarda yaygınlık kazanmıştır.

Çift taraflı barter (bilateral) ve çok taraflı barter (multilateral) olmak üzere iki farklı barter sisteminin varlığından bahsedilebilir. Çift taraflı barter, kısaca, iki kişi veya şirketin iki malı veya hizmeti karşılıklı olarak birebir değiştirmesidir. Günümüzde çift taraflı barter sistemine örnek olarak ülkeler arasında yapılan teknoloji, silah, petrol ve tahıl değişimleri verilebilir. Bir başka örnek ise, inşaat malzemeleri fiyatlarının öngörülemez artışı söz konusu olduğu durumlarda da sık sık tercih edilen müteahhit ile inşaat sahibi arasında yapılan kat karşılığı yapılan inşaat işleridir.

Çok taraflı barter sistemi ise, çift taraflı barterın, çok taraflı işlemler içerdiği ve daha karmaşık hale geldiği sistemdir. Bu çok taraflı ve karmaşık işlemlerin düzenli bir şekilde yapılabilmesi için bir barter şirketi (organizasyon şirketi) devreye girer. Barter firması, sisteme dahil olan üyeler arasında aracılık yapar, işlemleri kaydeder ve karşılıklı yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlar. Çok taraflı barter sistemi, tanım olarak, bir barter şirketi aracılığı ile sisteme üye olan ikiden fazla sayıdaki şirketin, ihtiyaçları olan mal veya hizmeti nakit kullanmaksızın başka bir mal veya hizmet ile değiştirebilmelerini sağlayan alternatif bir finansman şeklidir. Zamanla ikili barterın yerini çok taraflı barter almış ve günümüzde bu yöntem gün geçtikçe daha da yaygın hale gelmiştir. (Toroslu, 2010) Bu gibi nedenlerle, yazımızın devamında “barter sistemi” ifadesiyle çok taraflı barterı kastettiğimizi belirtmek isteriz.

Barter sisteminin üç temel yapı taşı olduğundan bahsedilebilir, bunlar; barter sisteminin kendisi, barter şirketi (organizasyon şirketi) ve üyeleridir. Barter sisteminin işleyişi üyelik ile başlar. Sisteme üye olunurken barter şirketine belli bir üyelik aidatı ödenir ve böylece sisteme katılma hakkı kazanılır. Bunun yanında bir de teminat söz konusudur. Yeni üye şirket, sistemden yararlanabilmek için başlangıçta bir teminat yatırır. Teminat ile birlikte söz konusu şirket hizmet veya mal sunmadan önce de sistemden yararlanabilmektedir. Barter sözleşmesinde kararlaştırılan süre sonunda -genellikle bir yıllık süre- eğer şirket hala mal veya hizmet sunmamışsa, vermiş olduğu teminat organizasyon şirketine geçer. Bu teminat tahvil, hazine bonosu, teminat mektubu veya satım olarak verilebilmektedir. Firma tarafından istenen belgeler ve evraklar tamamlandıktan sonra ise yeni üye olan şirket için bir cari hesap açılır ve sistemdeki işlemler bu hesap üzerinden takip edilir. Cari hesap sözleşmeleri, tarafların karşılıklı olarak borç ve alacaklarını belirli bir süre sonunda tek bir hesapta birleştirdikleri bir sözleşme türüdür. Barter sisteminde de cari hesap sözleşmeleri, barter sisteminde yer alan firmaların mal veya hizmet değişimlerinin takibinin yapılmasında kullanılır. Mal veya hizmet alan veya havuza sunan üye şirketin yaptığı işlemler cari hesabına kaydedilerek belirli dönemlerde tek bir hesaba toplanır ve böylece sahip oldukları bakiyeler hesaplanır. Organizasyon şirketinin asıl görevi üyelerin arz ve taleplerini düzenli şekilde takip etmek, toplamak ve bunları sistemdeki diğer üyeler ile eşleştirmektir. Her üye, sistemde sunmak istediği veya ihtiyaç duyduğu mal veya hizmetleri bildirim formları aracılığı ile barter firmasına bildirir. Bu istekler firmanın arz ve talep listesine kaydedilir.

Üyeler arasında gerçekleştirilen mal veya hizmet değişimleri, barter çekleri aracılığıyla kayıt altına alınmaktadır. Barter çekleri var olan cari hesap sisteminin işleyebilmesini kolaylaştıran bir araç niteliği taşımaktadır. Aynı zamanda, barter çekleri, hem ödeme hem de ispat aracı olarak kullanıldığından önem arz etmektedir. Yani, üyeler arasında gerçekleşen hizmet veya mal değişimleri barter çekleri aracılığı ile kayıt altına alınmaktadır. Süreç şu şekilde işlemektedir; üyelik işlemleri bittikten sonra, sisteme üye şirket satmış olduğu hizmet veya mal karşılığında barter çeki alarak sistemden alacaklı hale gelir. Alacaklı konumuna gelen üye şirket, bu alacağını sistemdeki bir başka ihtiyaç duyduğu mal veya hizmeti alarak tahsil eder. Söz konusu kredi sistemi ve barter  çekleri ile birlikte üyeler nakit para kullanmadan ihtiyaçlarını sistem sayesinde   karşılayabilmektedirler. Eğer üye henüz sisteme bir hizmet veya mal temin etmemiş ise, ihtiyaç duyduğu malı yine alabilir fakat öncesinde teminat bırakma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle de alımdan önce satım sunarak kredi limiti oluşturulması, üye açısından, teminat sunma yükümlülüğünü kaldırdığı için daha avantajlı olacaktır.

Sonuç olarak, barter sistemi, şirketlerin para kullanmadan ticaret yapabilmelerini sağlayan bir yapı sunmaktadır. Bu sistemin aktif ve etkin olarak işleyebilmesi sistemdeki üyelerin sunduğu mal ve hizmet çeşitliliği ile bunların değerlerine bağlıdır. Barter sistemine üye şirketlerin barter şirketi ile sıkı bir işbirliğine bağlı bir şekilde çalışarak arz ve taleplerini doğru şekilde bildirmeleri ve sistemin kurallarına uymaları gerekmektedir. Barter sistemi sayesinde üye şirketler finansal açıdan rahatlayarak gerekli ihtiyaçlarını nakit para harcamadan gidermiş olurlar.

3. Çok Taraflı Barter Sisteminde Barter Sözleşmeleri ve Hukuki Niteliği

Daha önce de değindiğimiz üzere, barter sisteminin temelini barter sözleşmeleri oluşturmaktadır. Barter sözleşmeleri; sisteme üye olabilmek, alışverişleri gerçekleştirebilmek, barter şirketlerini cari hesapların takibi için yetkilendirebilmek, ve genel olarak sistemde yer almak isteyen gerçek veya tüzel kişilerin ticari işlemlerini düzenlemek amacıyla kurulur. (Kırlıoğlu, 2016) Dolayısıyla, barter sözleşmeleri barter sisteminin işleyişi bakımından önemli bir yere sahiptir.

Barter sözleşmeleri, Türk hukukunda özel olarak düzenlenmemiştir bu sebeple de isimsiz ve atipik sözleşmelerdendir. Mevcut hukuki çerçevede tam anlamıyla bir tanımı bulunmayan Barter Sözleşmeleri, karma ve kendine özgü unsurlar taşıyan bir sözleşme türüdür. Bu sözleşmelerin içerisinde hem isimli hem de isimsiz sözleşmelerin özellikleri yer almaktadır. İsimli sözleşmelerden olan takas, trampa, alacağın temliki, borcun nakli, cari hesap, komisyonculuk, vekalet ve kefalet sözleşmeleri ile isimsiz olarak nitelendirilebilen bazı sözleşmelerin özelliklerini de taşımaktadır.  Barter sözleşmelerinin içerisinde barındırdığı sözleşmelerin özelliklerini gösterdiğini ve fakat birebir aynı olmadığını tekrar belirtmek gerekir. Keza örnek vermek gerekirse, barter sözleşmeleri, klasik anlamda takas veya trampa sözleşmelerinden farklıdır; çünkü bu sözleşmelerde, taraflar arasında bir aracı bulunur ve işlemler genellikle çok taraflıdır. Barter sisteminin ve barter sözleşmelerinin benzer kavramlardan farklarına yazının ilerleyen bölümlerinde değinilecektir.

Barter sözleşmelerinin, barter sisteminin tanımından hareketle, belirli unsurlarının varlığından bahsedilebilir. Bunlar; – çeşitli mal veya hizmet üreten üye şirketlerin olması, – Bu şirketlerin ihtiyaçlarının birbirlerinden karşılanabilmesi için önceden bu konuda ön çalışma yapmış bir aracı şirketin varlığı, – değiş tokuş sırasında nakit akışının olmaması, – mal veya hizmet taleplerinin doğrudan iki şirket arasındaki karşılıklı ilişkiye dayanmaması olarak sıralanabilir. (Aksoy, 2021)

Bu unsurları daha detaylı şekilde incelemek gerekirse, ilk unsur bakımından çeşitli mal veya hizmet üreten üye şirketlerin varlığı barter sisteminin en önemli unsuru olarak kabul edilebilir. Çünkü üye şirket sayısı arttıkça barter organizasyonunun oluşturmuş olduğu havuzda bulunan mal veya hizmet sayısı da artacaktır. İkinci unsur olan aracı şirketin varlığı, çoklu barter sisteminde bütün bu barter organizasyonunun sağlıklı şekilde işleyebilmesi bakımından önem taşımaktadır. Üçüncü unsur zaten barter sisteminin temel amacı olan paranın kullanılmamasıdır. Son unsur ise üye şirketlerin talepleri doğrultusunda elde ettikleri mal veya hizmetler bakımından karşılılık ilişkisinin bulunmamasıdır. Bu durum, kısaca, barter sözleşmelerinde karşılılık ilkesi bulunmamaktadır şeklinde özetlenebilir. Yani, üye şirketlerden herhangi birisi edimini yerine getirmezse, mal veya hizmetinden yararlandığı şirkete değil doğrudan barter şirketine karşı borçlu haline gelir. Ayrıca, mal veya hizmetini aldığı şirkete doğrudan başka bir mal veya hizmet sunma zorunluluğu yoktur. Kendi ürünlerini barter şirketinin oluşturmuş olduğu havuza temin ederek, buradan bir başka üye şirketin yararlanmasına olanak sağlayabilir.

Barter sözleşmeleri, daha önce de değinildiği gibi, henüz özel bir yasal düzenlemeye tabi değildir. Bu sebeple de, barter işlemleri sırasında doğan herhangi bir hukuki uyuşmazlık durumunda genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. Taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümünde ise, barter firmasının arabuluculuk rolünü üstlendiğinden bahsedilebilir. Firma, tarafların hak ve yükümlülüklerini gözeterek, en adil sonuca ulaşmak için tarafları uzlaştırmaya çalışır.

4. Barter Sisteminin Takas ve Trampa Kavramlarından Farkları

Barter sistemi, trampa ve takas kavramları ile benzerlik gösterse de aslında hukuki açıdan önemli farklılıklar barındırır. Takas, Türk Borçlar Kanunun 139. Maddesinde “İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.” şeklinde ifade edilmiştir. Yani, takasta aynı cinsten borçların karşılıklı ödenmesi söz konusudur. Örneğin para borcunun para borcuyla ya da özdeş diğer edimler ile karşılıklı ödenebildiği durumlarda takas söz konusu olabilecektir. Barter sisteminde ise karşılılık ilkesinin bulunmamasının yanı sıra borçların aynı cinsten olması şartı da bulunmamaktadır. Takasta değer dengesi gözetilirken, barter sisteminde değer değil kredi sistemi mevcuttur. Ek olarak, takasta borcun sona ermesi için taraflardan birisinin irade beyanı yeterlidir; keza takas, defi niteliği taşımaktadır. Barter’da ise malların veya hizmetlerin değişimi için her iki tarafın da rızası ve bir anlaşmanın varlığı gerekir. (Tosun, 2014)

Trampa, Türk Borçlar Kanunu’na göre, iki taraf arasında yapılan ve her iki tarafın karşılıklı olarak bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini devrettiği bir sözleşme türüdür. Trampa sözleşmesinde, taraflardan biri bir şey veya malın mülkiyetini diğer tarafa devrederken, karşı taraf da başka bir şey veya malın mülkiyetini ona devreder. Yani, trampada her iki taraf karşılıklı olarak anlaştıkları şey veya malları birbirlerine devrederler. Barter sisteminde ise, üye şirketler barter sisteminin havuzunda bulunan mal veya hizmetlerden ihtiyaçları olanı alabilirler. Karşılılık yoktur, istedikleri herhangi bir ürünü, sistem havuzunda bulunması kaydıyla, alabilirler. Bu durumda, barter sisteminde alacakların ve borçların trampadaki gibi kesin olarak belirli olmadığını gösterir. (Tosun, 2014) Barter sisteminde, organizasyon şirketi ile birlikte aracılık söz konusu iken trampada aracılık değil karşılıklılık söz konusudur. Ek olarak barter sisteminde mal karşılığında hizmet alınabilirken, trampada maddenin lafzı itibariyle mala karşılık hizmet değişimi söz konusu olmamaktadır.

5. Barter Sisteminin Avantaj ve Dezavantajları

Barter sistemi pek çok açıdan avantajı beraberinde getirir. Para kullanılmaksızın mal veya hizmetlerin değişiminin sağlanması bakımından barter sistemi, üye şirketlerin finansal yükünü ciddi oranda azaltmaktadır. Şirketler nakit kullanmadan ihtiyaçları olan mallara veya hizmetlere erişebilmektedirler. Barter sistemi ayrıca işletmelerin depolarında kalan stoklarını eritmelerine de yardımcı olur. Bu sistem sayesinde atıl kapasitelerin değerlendirilerek stokların eritilmesi mümkün olmaktadır. Ayrıca barter sistemi esasında firmalara yeni pazar ve geniş müşteri çevresi imkanı tanımaktadır. Bu sayede üye şirketler, reklam ve tanıtım açısından da yine nakit kullanmadan bilinirliğini artırabilirler.

Barter sisteminin avantajlarının yanında dezavantajlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öncelikle barter sistemi bakımından hukuki bir düzenleme henüz bulunmamaktadır. Bu durum sistemin işleyişinde uyumsuzluk veya aykırılık durumlarında hukuki belirsizliklere yol açabilmektedir. Barter sisteminde önemli olan bir başka husus, sistem içerisine düşük kaliteli veya modası geçmiş ürünlerin dahil edilme riskidir. Bu sebeple organizasyon şirketinin havuza dahil ettiği mallar ile ilgili yapacağı inceleme önem taşımaktadır. Ek olarak, barter sisteminde üye şirket sayısının az olması veya havuza sunulan ürünlerin miktarının azlığı ihtimali de yeni üye olacak şirket açısından dikkate alınması gereken bir husustur.  Bu sistemin bir başka dezavantajı ise, her ne kadar paranın geçmediği bir sistem olarak ifade edilse de pratikte her zaman için para kullanılma riski de taşımaktadır. Bu duruma her ay ödenen zorunlu aidatlar, sistemden ayrılmak istendiğinde teminatın ödenmesi gibi örnekler verilebilir.

6. Sonuç

Barter sistemi, en basit haliyle, paranın kullanılmadığı bir ticari sistemdir. Bu sistemde para sadece değer biçme aracıdır. Ekonomik krizlerde, savaşlarda, nakit sıkıntısının en üst düzeye çıktığı dönemlerde insanlar ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla barter sistemine yönelmiştir. Hukuki olarak henüz bir yasal düzenlemeye sahip olmayan bu sistem, esasında belli başlı unsurlara sahiptir. Bununla birlikte barter sistemine giriş, üyelik ve sistemin işleyişine katılma bakımından barter sistemi her ne kadar bir çok aşamaya sahip gibi gözükse de, doğru işleyen ve takip eden bir organizasyon şirketinin varlığı halinde, barter sistemi, şirketler için en doğru seçenek olarak değerlendirilebilir.

Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.

Büromuzun Gayrimenkul Hukuku, İnşaat ve Altyapı Hukuku, Şirketler Hukuku, Tüketici Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanındaki çalışmaları hakkında detaylı bilgiyi internet sayfamızdan alabilirsiniz.

Begüm DEVECİ

Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu

KAYNAKÇA;

Aksoy, Nazım. “Barter Sözleşmesinin Hukuki Niteliği, Türk ve Rus Hukukundaki Yeri ve İkili İlişkiler Kapsamında Değerlendirilmesi.” Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, vol. 17, no. 1, 2022, pp. 1-48.

Keskin, Ömer, and Yunus Emre Aytekin. “Barter Sistemi: Türkçe Literatürde Yapılmış Çalışmalar Üzerine Bir İnceleme.” Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, vol. 12, no. 24, 2021, pp. 313-336. DOI: 10.47129/bartiniibf.975975.

Kırlıoğlu, Hilmi, and Aydın Bağdat. “Barter İşlemlerinin Gelişimi ve Günümüzdeki Yeri.” Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 16 Özel Sayısı, 2016, pp. 643-652.

Özeroğlu, Ali İhsan. “Barter’ın Türk Finans Sektöründe Yeri ve Uygulanabilirliği.” Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, vol. 7, no. 13, 2014. ISSN 1307-9832.

Toroslu, M. Vefa. Barter İşlemleri ve Muhasebesi. Adalet Yayınları, 2010.

Tosun, Özge. “Barter Sözleşmesi.” Terazi Hukuk Dergisi, vol. 9, no. 89, 2014, pp. 20-29.

Vural, Meltem. Barter Sözleşmesi. Yüksek Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2018.

Yasal Uyarı

“İşbu yazı Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu tarafından yalnızca bilgi amaçlı hazırlanmış olup, içerisinde yer alan bilgi ve görsel materyaller tarafımızdan önceden alınmış
yazılı bir izin olmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz, üçüncü bir kişiye iletilemez ve tercümeye konu edilemez. İşbu bilgi notu bir mütalaa veya hukuki görüş
niteliğinde değildir ve yayım tarihinde hazırlanmış olup, devamlı surette güncellenmemesinden kaynaklı avukatlık büromuz sorumluluk almamaktadır.”

Son Yayınlar

İlaç Patenti
Anonim Şirket Tasfiye
Nafaka Türleri

Sosyal