1 Kasım Salı
1-) Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2022/2333 E. ve 2022/2538 K. sayılı kararı yayınlandı.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay ilgili hukuk dairesince incelenmiştir. İnceleme neticesinde bazı çelişkiler ve isabetsizliklerin olması sebebiyle kanun yararına bozma kararı verilmiştir.
2-) Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/4844 E. ve 2022/6372 K. sayılı kararı yayınlandı.
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmiştir. Dava, davalıya alınan kronometre bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, husumet, zamanaşımı noktalarında toplanmaktadır. Neticede Yargıtay ilgili hukuk dairesi yapmış olduğu incelemeye binaen kanun yararına bozma talebini kabul etmiştir.
4 Kasım Cuma
1-) Anayasa Mahkemesinin 28/9/2022 Tarihli ve E: 2022/76, K: 2022/112 sayılı Kararı yayınlandı.
Davacının olağanüstü hal tedbirleri kapsamında kapatılan bir eğitim kurumunda öğretmen olarak çalıştığı gerekçesiyle çalışma izninin iptal edilmesi üzerine söz konusu idari işlemin kaldırılması ve çalışma izninin verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davada itiraz konusu olan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 4. maddesinin masumiyet karinesine aykırılık teşkil ettiği, henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı halde kişinin hakkında bazı suçlardan kovuşturma bulunması nedeniyle özel öğretim kurumlarında çalışmasının engellendiği belirtilerek Anayasa’nın 13, 38, 48, ve 49. maddelerine aykırılık olduğu ileri sürülerek somut norm denetimi yoluna başvurulmuştur.
Anayasa Mahkemesi, yapmış olduğu incelemede, ilgili kanun maddesinin ilk fıkrasındaki “…veya haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması…” ibaresini Anayasa’ya aykırı bularak iptaline karar vermiştir.
2-) Anayasa Mahkemesinin 5/7/2022 Tarihli ve 2017/37897 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, Cizre’de uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında gerçekleştiği iddia edilen bazı hak ihlallerine yönelik olarak bir avukatın bazı başvurucular adına bireysel başvuruda bulunması sonrasında bir ceza soruşturması kapsamında tutuklanması nedeniyle bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.
3-) Anayasa Mahkemesinin 6/10/2022 Tarihli ve 2019/9692 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, resen tarh edilen katma değer vergisinin indirim konusu edilmesinin kabul edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkindir. Yapılan incelemede başvurucunun mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında olması gereken adil dengenin bozulmadığı ve müdahalenin ölçülü olduğu sonucuna varılmış, dolayısıyla Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar verilmiştir.
4-) Anayasa Mahkemesinin 6/10/2022 Tarihli ve 2020/34033 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, düzenlenmek istenen oturma eyleminin hukuka aykırı olarak orantısız güç ile engellenmesi ve bu sebeple ilgili kolluk görevlileri hakkındaki ceza soruşturmasının sonuçsuz kalmasının ve tam yargı davasının reddedilmesiyle başvurucunun toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile kötü muamele yasağını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu inceleme neticesinde Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ve başvuruculara manevi tazminat ödenmesi gerektiğine karar vermiştir.
5-) Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 18/02/2022 Tarihli ve E: 2019/5, K: 2022/1 Sayılı Kararı yayınlandı.
İçtihadı birleştirmenin konusu ifa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış davanın usulden mi yoksa esastan mı reddedileceğine ilişkindir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, yapmış olduğu değerlendirme sonucunda ifa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış davanın, erken açılmış dava niteliğinde olduğu ve bu davanın açılmasında henüz hukuki yararın bulunmadığını belirtmiştir. Bu sebeple, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h bendinde dava şartları arasında yer alan hukuki yararın bulunmadığı ve bu durumda davanın esastan değil, HMK 115/2. maddesi gereği usulden reddine karar verilmesi gerektiğine oy birliğiyle karar verilerek içtihat farklılıkları ortadan kaldırılmıştır.
8 Kasım Salı
1-) İcra Daireleri Başkanlıklarının Kuruluş ve Görevleri İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik
Yıllık gelen dosya sayısı yüz bin ve üzeri olan illerde İcra İşleri Dairesi Başkanlığının teklifi ve Adalet Bakanın onayıyla yetki çevresi de belirlenmek suretiyle İcra İşleri Dairesi Başkanlığına bağlı olarak bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir. İcra Daireleri Başkanlığının, icra ve iflas dairelerini gözetim ve denetim altında tutmak, icra ve iflâs dairelerinin verimli, uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamak, iş bölümlerini onaylamak gibi görevleri bulunmaktadır. Bu yönetmelik 8 Kasım 2022 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten önce başlanmış ve sonuçlandırılmamış işlemler, yürürlük tarihinden önce tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
2-) Sivil Hava Aracı Kaza veya Ciddi Olaylarını Araştırma ve İnceleme Yönetmeliği (Hky-13)
Bu yönetmeliğin amacı sivil hava aracı kaza veya ciddi olaylarının bildirimlerinin yapılması, araştırılması ve incelenmesi, gerçekleşebilecek kaza ve ciddi olayların önlenmesi hususunda inceleme raporları yayımlanması; bunlara ilişkin usul ve esaslar ile görev, yetki ve sorumlulukları belirlemektir.
3-) 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
Sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının dikkate alınmaması 1/1/2024 tarihine kadar olarak değiştirilmiştir.
9 Kasım Çarşamba
1-) Anayasa Mahkemesinin 28/6/2022 Tarihli ve 2018/20514 Başvuru Numaralı Kararı
Avukat olan başvurucunun 1 yıl süreyle hakkındaki kovuşturmaya konu suçla sınırlı olsa da müdafilik görevinden yasaklanmasının, başvurucunun mesleki hayatına, itibarına ve sosyal/mesleki ilişkilerine olumsuz etkiler getirmesi gerekçesiyle Mahkeme Anayasa’nın 20. Maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
2-) Anayasa Mahkemesinin 4/7/2022 Tarihli ve 2019/33243 Başvuru Numaralı Kararı
Başvurucuların, sosyal medya hesaplarındaki paylaşım ve beğeniler nedeniyle işveren ile aralarındaki güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle iş sözleşmelerinin feshedilmesinin, ilgili ve yeterli gerekçe ortaya konulmadan işten çıkarma yaptırımının ağır olduğu ortada olup, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir.
3-) Anayasa Mahkemesinin 27/7/2022 Tarihli ve 2018/37198 Başvuru Numaralı Kararı
Başvurucu, D.Ö. 2005 doğumlu olup diğer başvurucular D.Ö.’nün anne ve babasıdır. D.Ö., 11/09/2013 tarihinde Siteler Polis Merkezinde bulunan bilgisayarda ders çalışmak için geldiğinde orada bulunan başka bir çocukla kavga etmiş, polis memuru O.D. başvurucuyu ikaz etmiş, başvurucu polis memuruna küfür ettikten sonra polis memuru O.D. başvurucuyu darp etmiş, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, açılan kamu davası sonucunda polis memuru O.D.‘nin kasten yaralama suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (“HAGB”) karar vermiş, aile bu karara itiraz etmiş ve mahkeme bu kararı reddetmiştir. Başvurucu, kamu davasında soruşturmanın etkisiz yürütülmesi ve HAGB kararı verilmesi nedeniyle eziyet yasağının ihlal edildiğini iddia etmiş, Anayasa Mahkemesi bu tür olaylara karışan kamu görevlilerine hoşgörü ile yaklaşıldığı izlenimi uyandırdığı ve bu tür fiillere eğilimi olan görevlileri cesaretlendirebileceği gibi bireylerin devlete ve adalete güvenlerini zedelediği gerekçesiyle O.D. hakkında HAGB kararı verilmesinin eziyet yasağını ihlal ettiğine karar verilmiştir.
4-) Anayasa Mahkemesinin 27/7/2022 Tarihli ve 2019/41092 Başvuru Numaralı Kararı
Başvurucu, 20 dakika hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde fiili olarak adliyedeki polis odasında gözaltında tutulduğunu ve adliyede gerçekleşen haksız tutma eylemi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiş, mahkeme tutulma süresinin kısa olması özgürlüğünden yoksun bırakıldığının sonucunu değiştirmediği ve başvurucunun kanunun öngördüğü yükümlülüğü yerine getirdiği halde tutulduğu gerekçesiyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
5-) Anayasa Mahkemesinin 3/11/2022 Tarihli ve 2019/3078 Başvuru Numaralı Kararı
Başvurucu, bir derneğin şube başkanı olmasının terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmünde delil olarak değerlendirilmesi nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiş, mahkeme başvurucunun düşüncesini devlet yetkilileri veya toplumun önemli bir bölümü için rahatsız edici olsa bile açıklaması şiddet doğurduğu veya şiddete teşvik ettiği somut delillere dayalı olarak gösterilmediği müddetçe bir terör eylemi olarak nitelendirilemediği ve ifade özgürlüğünün koruması altında olduğunu ifade etmiş, ilk derece mahkemesi hiçbir şiddet eylemine karışmamış başvurucunun dernek faaliyetlerinin terör örgütüyle olan bağlarını ortaya koyacak yeterli bir gerekçe göstermeden mahkumiyet hükmünde delil olarak değerlendirmesi örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir.
6-) Danıştay Üçüncü Dairesine Ait Karar
Davacının vekil vasıtasıyla temsil edildiği uyuşmazlıkta ve dava konusu tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesine karşın Vergi Mahkemesince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulüne ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin verilen Vergi Mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının, hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanunun yararına bozulmasına karar verildi.
10 Kasım Perşembe
1-) Macaristan’ın Kimlik Kartı Hamili Vatandaşlarının Türkiye’ye Yapacakları Her 180 Gün İçinde Azami 90 Gün İkamet Süreli Turistik Amaçlı Seyahatlerinde ve Transit Geçişlerinde Vize Muafiyeti Sağlanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6368)
Macaristan vatandaşlarının, Türkiye’ye yapacakları her 180 günde en fazla 90 gün ikamet süreli turistik seyahatlerinde ve transit geçişlerinde vize muafiyeti sağlanmıştır.
2-) Yargıtay 10. Hukuk Dairesine Ait Karar
Davacı şirket tarafından menfi tespit istemli açılan davada, mahkemece, şirkete yapılmış bir tebliğ bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu idari para cezasının davacı şirket adına kesildiği belirgin olduğundan, mahkemece söz konusu talebin menfi tespit istemli olduğu gözetilerek, gerekli araştırma yapılıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
12 Kasım Cumartesi
1-) Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı (E: 2021/6, K: 2022/2)
Vergi incelemesi sonuçlanıp tarhiyat yapıldıktan sonra borçlu hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. Maddesinin 1.bendine göre ihtiyati haciz işlemi tesis edilemeyeceği doğrultusunda içtihadın birleştirilmesine oy çokluğuyla karar verildi.
15 Kasım Salı
1-) Anayasa Mahkemesinin 21/9/2022 Tarihli ve 2019/25604 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, özel şirkette çalışan başvurucunun bir iş arkadaşı ile yaptığı cep telefonu yazışmalarının işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkindir. Anayasa Mahkemesi yaptığı inceleme sonucunda Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı, 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ve bu hak ihlallerinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar vermiştir.
2-) Anayasa Mahkemesinin 6/10/2022 Tarihli ve 2018/23070 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru; yaşamının korunması için gerekli tedbirler alınmayan hükümlünün ölmesi nedeniyle yaşam hakkının, ölümcül hastalığa rağmen infazın ertelenmemesi ve olay hakkında etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedenleriyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine iddialarına binaen yapılmıştır. Yapılan inceleme ve açıklanan gerekçelerle, Anayasa m. 17/3 ile güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
16 Kasım Çarşamba
1-) Anayasa Mahkemesinin 18/10/2022 Tarihli ve 2018/5104 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun posta yoluyla göndermek istediği dokümanın sakıncalı bulunarak gönderilmemesi sebebiyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu dışında bulunan bir kişiye bir mektup, bir metin ve bazı karikatür çizimleri göndermek istemiştir. Mektup Okuma Komisyonu tarafından dokümanların içeriği sebebiyle bunların Disiplin Kuruluna sunulmasına karar verilmiş ve süreç başlamıştır. Neticede Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine kanaat getirmiştir.
2-) Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/4845 E. ve 2022/6373 K. sayılı kararı yayınlandı.
17 Kasım Perşembe
1-) Anayasa Mahkemesinin 28/9/2022 Tarihli ve E: 2021/130, K: 2022/110 Sayılı Kararı yayınlandı.
7339 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9. ve 12. maddesinde yer alan “…yönetmelikle düzenlenir.” ibarelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçeleriyle birtakım milletvekilleri tarafından iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, yapmış olduğu inceleme neticesinde 9. maddedeki ibarenin Anayasa’ya aykırı olmadığına ancak 12. maddedeki ibarenin “…ücret tarifeleri…” ibaresi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna, dolayısıyla iptaline ve kararın Resmi Gazete’nin yayımlanmasından itibaren 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.
2-) Anayasa Mahkemesinin 18/10/2022 Tarihli ve 2018/36354 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, kamu görevlisi olan başvurucunun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşım nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirme ve açıkladığı gerekçelerle birlikte Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar kılmıştır.
3-) Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 2022/6 E. ve 2022/10 K. sayılı kararı yayınlandı.
Başkatibi oldukları noterliklerin boşalması üzerine noterliği bir süre yöneten davacılara 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca ödenen vekalet ücretinin vergiye tabi olmadığı, vergiye tabi olması durumunda ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. Maddesinde belirtilen gelir unsurlarından hangisi kapsamında vergilendirilmesi gerektiği hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun düzeltme ve şikayet hükümleri çerçevesinde incelenemeyeceği hakkında karar verildi.
18 Kasım Cuma
1-) Türkiye E-Spor Federasyonu Ana Statüsü yayınlandı.
2-) Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/7761 E. ve 2022/7783 K. sayılı kararı yayınlandı.
3-) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/10141 E. ve 2022/9947 K. sayılı kararı yayınlandı.
Söz konusu uyuşmazlık, seri dava olarak görülen dosyalar yönünden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinde, bu husus gözetilmeksizin karar verilip verilmediğine ilişkindir. Yargıtay, incelemesi neticesinde davaların ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri dava şeklinde görülerek hüküm altına alındığını ve dolayısıyla Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinin 22. maddesi uyarınca 50 dosyaya kadar açılan seri davalarda %50 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine hükmedilmesini yerinde görmeyerek kanun yararına bozma kararı vermiştir.
22 Kasım Salı
1-) Anayasa Mahkemesinin 28/9/2022 Tarihli ve E: 2021/107, K: 2022/109 Sayılı Kararı
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi olan başvurucu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 20. Maddesinin 1. Fıkrasının “…Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” Ve aynı kanunun 331. Maddesinin 2. Fıkrasının “…Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” çelişkiye neden olduğu, kurala ilişkin farklı uygulamaların hukuki güvenliği zedeleyici nitelikte olduğu ve yargılama giderlerine resen hükmedilmesinin davacıyı davaya devam etmek zorunda bıraktığı, bu durumun hak arama özgürlüğüyle bağdaşmadığı, yargılama giderlerine talep üzerine hükmedilmesinin ise kamu gelirleri ve harçlara ilişkin hükümlerle çeliştiği belirtilerek kuralların Anayasa’nın 2., 10., 11., 13., 36., 138., ve 141. maddelerine aykırı olduğu öne sürülmüştür. Anayasanın 13.maddesinde güvence altına alınan ölçülülük ilkesi elverişlilik, gereklilik ve orantılılık olmak üzere üç alt ilkeden oluşmakta ve kuralın makul sürede tamamlanmasına yönelik amaca ulaşma bakımından elverişli, gerekli ve anılan süre geçtikten sonra kişilere katlanamayacakları bir külfet yüklemediğinden ölçülüdür. Bu nedenle 13. Ve 36. Maddelerine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmamış olup, 10., 11., 37., 138. ve 141. maddeleriyle ilgili görülmemiştir.
26 Kasım Cumartesi
1-) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 03/06/2022 Tarihli ve E: 2021/1, K: 2022/3 Sayılı Kararı
İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerektiğine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
29 Kasım Salı
1-) Anayasa Mahkemesinin 10/2/2022 Tarihli ve 2017/35282 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibine yönelik şikayete ilişkin yapılan yargılamadan alacaklının haberdar edilmemesi nedeniyle mahkeme hakkının ihlal edildiğine ilişkindir. Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu inceleme neticesinde ve açıkladığı gerekçelerle birlikte, başvurucunun davadan (şikayetten) haberdar edilmeyerek uyuşmazlığa katılımının sağlanmamasını mahkeme hakkını ihlal ettiğine ve yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar vermiştir.
2-) Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait 2022/3256 E. sayılı kararı yayınlandı.
Yargıtay ilgili kararında, işçiye ödenen kıdem tazminatının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olduğunu ve bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yüklenicilerin işverene karşı sorunlu oldukları değerlendirmesinde bulunmuştur.
3-) Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait 2022/4834 E. sayılı kararı yayınlandı.
Yargıtay ilgili kararında, davacının ecrimisil talebiyle davanın açılmış olduğunu, mahkemenin talebin kısmen kabulüne karar verdiğini ve bu durumun yanlış değerlendirildiğini açıklamıştır. Davalı idare, 6306 sayılı Kanun kapsamında işlem yapmış olup haksız el atmanın varlığından söz edilemeyecektir. Davacının talebi, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında kira yardımının eksik yapılması sebebiyle doğan alacak olarak öngörülmüştür.
30 Kasım Çarşamba
1-) Anayasa Mahkemesinin 13/10/2022 Tarihli ve E: 2020/5, K: 2022/115 Sayılı Kararı yayınlandı.
50 numaralı ve 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerindeki ilgili hükümlerin birtakım milletvekilleri tarafından Anayasa’ya aykırılıkları ileri sürülmüş ve Anayasa Mahkemesi de bu aykırılığı tespit ederek ilgili hükümlerin iptaline karar vermiştir.
2-) Anayasa Mahkemesinin 29/9/2022 Tarihli ve 2021/47168 Başvuru Numaralı Kararı yayınlandı.
Başvuru, ülkesinde ölüm cezasına mahkûm edilmiş yabancının henüz tespit edilmemiş üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilmesine karar verilmesi ve bu karar aleyhine açılan davada sınır dışı etmenin olası sonuçlarıyla ilgili iddiaların titiz bir incelemeye tabi tutulmaması nedeniyle yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi, açıkladığı gerekçelere ve incelemelerine binaen Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar vermiş ve yeniden yargılama yapılması gerektiğini öngörmüştür.
Detaylı bilgi almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.
Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu