Günümüzde epey yankı uyandıran Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”) ’nın Avrupa Süper Ligi (The Super League) ile ilgili kararı aslında sadece günümüzde değil yıllar boyu süregelen bir mücadelenin hikayesidir. Bu mücadele 1988’e kadar uzanmış olmakla birlikte UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’ni genişletme planını açıklamasıyla birlikte bu girişim başarılı şekilde sonuçlanamamıştır. Başarısız birkaç girişimin ardından 21 Aralık 2023 tarihli ABAD kararı ile birlikte Adalet Divanı; FIFA ve UEFA’nın, yeni kulüpler arası futbol müsabakalarının önceden onaylanması ve medya haklarının kontrolüne ilişkin kurallarının AB rekabet hukuku ve hizmet sunma özgürlüğü ilkelerine aykırı olduğuna karar vererek Avrupa Süper Ligi’nin önünü açmıştır. Konunun ayrıntılarına girmeden önce Avrupa Süper Ligi oluşumuna ilişkin bazı hususların açıklanmasının yerinde olduğu kanaatindeyiz.
AVRUPA SÜPER LİGİ’NIN KURULMASI
Avrupa Süper Ligi, 2021 yılında Avrupa’nın en büyük 15 futbol kulübünün katılımıyla oluşturulması planlanan yeni bir futbol ligidir. Proje, UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’ne alternatif olarak tasarlanmıştır. Bu proje, COVİD-19 salgınının futbol kulüplerine verdiği ekonomik zararın etkisiyle planlanmış ve bu zararın telafi edilmesi amacıyla kurulmuştur. Avrupa Süper Ligi’nin kurucu kulüpleri: İngiltere’den Arsenal, Chelsea, Liverpool, Manchester City, Manchester United, Tottenham Hotspur; İspanya’dan Atlético Madrid, Barcelona, Real Madrid; İtalya’dan ise AC Milan, İnter Milan, Juventus takımları olup, bu kulüpler turnuvanın kalıcı kulüpleri olarak belirlenmiştir. Geriye kalan 3 kulübün ise her yıl farklı bir şekilde seçilmesi kararlaştırılmıştır. Paris Saint-Germain, Borussia Dortmund ve Bayern München ise turnuvaya katılmayı reddederek UEFA Şampiyonlar Ligi’nin mevcut formatından memnun olduklarını ve Avrupa Süper Ligi’nin futbolun rekabetçiliğini zedeleyeceğini ifade etmişlerdir.
Avrupa Süper Ligi, 2021 yılında büyük bir tartışma yaratmış olup turnuvanın, futbolun mevcut düzenini bozacağı ve taraftarların ilgisini azaltacağı iddia edilmiştir. FIFA ve UEFA da turnuvaya karşı çıkarak katılımcı kulüpleri liglerinden men etmekle tehdit etmiş, bu baskılar sonucunda da Avrupa Süper Ligi’nin kurucu kulüplerinden olan Arsenal, Chelsea, Liverpool, Tottenham, Manchester City, Manchester United, Atlético Madrid, AC Milan ve Inter Milan turnuvadan çekildiklerini açıklamış ardından Juventus’da 6 Haziran 2023 tarihli basın açıklamasında turnuvadan çekilme işlemlerinin başlatıldığını kamuoyuna duyurmuştur.
Projenin arkasındaki Juventus, Barcelona ve Real Madrid, turnuvayı yeniden kurmak için mücadelesini devam ettirerek UEFA ve FIFA’nın sahip olduğu tekel pozisyonunu kullanarak rekabet ve serbest dolaşım yasasını ihlal ettiğini iddia ederek yargı yoluna başvurmuştur. Madrid Ticaret Mahkemesi, UEFA ve FIFA’nın rekabet yasalarını ihlal edip etmediğini belirlemek için 27 Mayıs 2021 tarihinde Avrupa Adalet Divanı’ndan Avrupa Birliği’ne üye bir devletin mahkemesinden gelen ve Avrupa Birliği hukukunun yorumlanmasını içeren bir talebe ilişkin verilen karar olan “Ön Karar”talep etmiş, Avrupa Adalet Divanı 2023 yılında verdiği kararda, UEFA ve FIFA’nın Avrupa Birliği rekabet yasalarını ihlal ettiğini ve Avrupa Süper Ligi’nin kurulmasını engelleme yetkisine sahip olmadığına karar vermiştir
AVRUPA SÜPER LİGİ FORMATININ MEVCUT UEFA ŞAMPIYONLAR LİGİ FORMATINDAN FARKLIKLARI
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 32 takım yer alırken, Avrupa Süper Ligi, takımların yıldız, altın ve mavi şeklinde üç lige bölünerek her yıl 64 erkek, 32 kadın takımın katılımıyla oynanması planlanmış, buna bağlı olarak da turnuvaya daha fazla çeşitlilik ve rekabet ortamı sağlanması amaçlanmıştır.
Yine UEFA Şampiyonlar Ligi’nde grup aşaması ve eleme aşaması olmak üzere iki aşama mevcut iken Avrupa Süper Ligi’nde grup aşaması, lig aşaması ve eleme aşaması yer alacak olup turnuvanın daha uzun sürmesine sebep olacaktır. Turnuvanın daha fazla maç içermesi taraftarlar ve kulüp başkanları tarafından izleyici kitlesinin ilgisini azaltacağına dair eleştirileri beraberinde getirmiştir.
Avrupa Süper Ligi’nin her yıl sadece zengin ve başarılı takımların yer alacağı bir turnuva olması hedeflendiğinden bu turnuvanın rekabetçiliği zayıflatmasına ve aynı zamanda futbolun elitleşmesine, daha az erişilebilir olması endişelerine yol açmıştır.
AVRUPA ADALET DİVANI’NIN AVRUPA SÜPER LİGİ KARARI
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), İsviçre merkezli özel hukuk kurallarına tabi birlikler olarak, dünya ve Avrupa futbolunun teşvik edilmesi ve düzenlenmesi amacını taşımaktadır. Ancak, bu kuruluşların kulüpler arası futbol yarışmalarının onaylanması ve medya haklarına ilişkin kuralları, Avrupa Birliği (AB) hukukuna uygunluğu konusunda soru işaretleri doğurmakta ve bu bağlamda, European Superleague Company tarafından temsil edilen 12 Avrupa futbol kulübünün Süper Lig projesi, FIFA ve UEFA’nın karşı çıkmasına neden olmuş ve hukuki bir sürecin başlamasına yol açmıştır.
FIFA ve UEFA, Süper Lig projesine karşı çıkarak, katılan kulüplere ve oyunculara yaptırımlar uygulama tehdidinde bulunmuşlardır. Ancak, İspanya’nın Madrid Ticaret Mahkemesi, bu itirazların AB hukukuna aykırılığı konusunda şüpheler taşımaktadır. Özellikle, FIFA ve UEFA’nın bu pazarda tekelci bir hakimiyete sahip olmaları, mahkemede çeşitli soruların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Avrupa Adalet Divanı, 21 Aralık 2023 tarihinde verdiği kararla, UEFA ve FIFA’nın Avrupa Süper Ligi’nin kurulmasını engelleyerek rekabet hukukunu ihlal ettiğine hükmedip, UEFA ve FIFA’nın, yeni futbol turnuvalarının düzenlenmesi için kendilerinden önceden izin alınmasını gerektiren kurallarının, rekabet hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekerek bu kuralların, rekabeti kısıtladığını ve tüketicilerin özgür seçim hakkını ihlal ettiğini belirtmiştir. Gerçekten de UEFA ve FIFA’nın kuralları, yeni futbol turnuvalarının kurulmasını engellemekte ve böylece rekabeti kısıtlamaktadır. Bu durum, izleyicilerin daha az seçenekten yararlanmasına neden olabilecek niteliktedir.
Mahkeme, kulüpler arası futbol yarışmalarının düzenlenmesi ve medya haklarının kullanımının ekonomik faaliyetler olduğunu vurgulamış olup bu nedenle bu faaliyetlerin rekabet kurallarına ve serbestiye saygı göstermesi gerektiğini ifade etmiştir. FIFA ve UEFA’nın, pazar erişimi koşullarını belirleme gücüne sahip olmaları durumunda, bu gücün şeffaf, objektif, ayrımcılık yapmayan ve orantılı olduğunu sağlayacak kriterlere tabi olması gerektiğini vurgulamış ancak FIFA ve UEFA’nın bu kriterlere sahip olmadığını belirleyerek dolayısıyla bu durumun FIFA ve UEFA’nın hakim durumunu kötüye kullanması olarak değerlendirmiştir.
Mahkemenin verdiği karar, FIFA ve UEFA’nın onay, kontrol ve yaptırımlarına ilişkin kurallarının hizmet sunma özgürlüğü üzerinde haksız kısıtlamalara neden olduğunu belirtmektedir. Mahkeme daha genel olarak FIFA ve UEFA kurallarının AB hukukuna uygunluğu üzerine bir değerlendirmede bulunmuş olup bu karar, Süper Lig projesinin otomatik olarak onaylanması anlamına gelmemektir.
Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde başvurunun özetine ve Avrupa Adalet Divanı internet sitesinde ise başvurunun gerekçelerine ulaşabilirsiniz.
Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.
Büromuzun Spor Hukuku alanındaki çalışmaları hakkında detaylı bilgiyi internet sayfamızdan alabilirsiniz.
Stj. Av. Selen ÖNEY
Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu