Hukukumuzda Unutulma Hakkı

Yazar

Picture of Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu

Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu

unutulma hakkı

Birey, toplumdan bağımsız düşünülemez. Bunun bir sonucu olarak huzurlu “toplum” oluşması adına birey bazı özgürlüklerine sınır getirmelidir bunu “toplumda var olma çabası” şeklinde ifade etmek yanlış olmayacaktır. Bu çabanın altında ise herkesin yaşadığı toplumda onurlu biçimde yaşama arzusu yatmaktadır. İnsan onurunun korunması ve bireyin topluma açıklanmasını istemediği birtakım olumsuz olayların erişilebilir durumda olmasının engellenmesi adına “özel hayatın gizliliği hakkını” gerekli kılmıştır.
Özel hayatın gizliliği kapsamında Anayasa m.20’de “Özel Hayatın Gizliliği” başlığıyla “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) m.8 uyarınca “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.” düzenlemesi Anayasa düzenlemesi ile paralel durumdadır ve bu iki düzenleme unutulma hakkının temelinde oluşturmaktadır.

UNUTULMA HAKKI NEDİR?

Çağımızda internet kullanımının yaygınlaşması verilerin kolayca kaydedilmesi ve saklanabilmesi sonucunu oluşturmuştur. Saklanan bu veriler tekrar sosyal medya vb. mecralarda paylaşılması ve kamuoyuna sunulması yine internet ortamında kolaylıkla yapılır vaziyettedir. İnternet arama motorlarında kişi hakkında bilgi edinmenin kolaylığı yanı sıra kişinin görünmesini istemediği olaylara da ışık tutuyor olması kişi açısından son derece rahatsız edici durumdadır. Kişi bu ve benzeri durumlarda kendisiyle alakalı rahatsız edici görüntü, bilgi gibi verilerin internet ortamından silinmesini isteyebilmelidir. İşte bu noktada “unutulma hakkı” mevzubahis olacaktır; unutulma hakkı, dijital dünyada kişilerin, varlığından rahatsızlık duydukları içerikleri, bulundukları ortamlardan kaldırılmasını talep etme hakkı olarak tanımlayabiliriz. Unutulma hakkı (delisting veya the right to de- referencing) bir talep hakkı olarak düzenlenmiştir.

“Unutulma hakkı” kavramı ilk kez Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın(ABAD) vermiş olduğu bir kararda ortaya çıkmıştır. 1 Söz konusu olayda kişi İspanyol Veri Koruma Ajansı’na başvurmuş ancak Google’ın itirazı sebebiyle konu Avrupa Birliği Adalet Divanı’na gelmiştir. Avrupa Birliği Adalet Divanı, aradan uzun zaman geçmesi nedeniyle olayın haber niteliğini yitirdiği, özellikle kamu yararı bakımından yoksun olması, tarihi, istatiksel ve bilimsel açıdan araştırmaları destekleyici bir durumun olmaması halinde bu verilerin listelemeden silinmesi gerektiğini değerlendirmiştir.

HUKUKUMUZDA UNUTULMA HAKKI

Yerel hukukta “Unutulma Hakkı” başlığı altında, kavramsal olarak bu hakka ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte; bu hakkı gerçekleştirmeye yönelik araçların bulunduğunu söylemek mümkündür. Anayasa’nın 20.maddesinin ek fıkrasında, “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların
düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar” düzenlenmesi ile aslında dolaylı bir şekilde anayasanın unutulma hakkından söz ettiğini görmekteyiz. Şöyle ki, “kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında … bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme…” lafzı bizi unutulma hakkı kavramının anlam ve açıklamasına götürmektedir. İlk kez ABAD kararında karşımıza çıkan unutulma hakkı anayasamızca da koruma altına bu madde ile alınmıştır.

Anayasanın yanı sıra kanuni açıdan baktığımızda, 31.07.2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan, 7253 sayılı yasanın 5. maddesi ile 5651 sayılı yasanın 9. maddesine 10. Fıkrasında korunmuştur. Söz konusu madde fıkrası, “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda hâkim tarafından, başvuranın adının bu madde kapsamındaki karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilir. Kararda, Birlik tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağı gösterilir” şeklindedir. Görüldüğü üzere kanunda doğrudan unutulma hakkı zikredilmemişse de dolaylı olarak unutulma hakkının kanuni çerçevede korunduğu açıktır.

Yargı makamlarımız açısından Anayasa Mahkemesinin “unutulma hakkı” kapsamında vermiş olduğu kararları da görmekteyiz. Söz konusu olaylar açısından göz önünde bulundurulan önemli husus; şeref ve itibarın korunması hakkı ve unutulma hakkı karşısında sadece ifade ve basın özgürlüğünün değil, ayrıca kişilerin haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün de olduğudur. Anayasa mahkemesi başvurucunun şeref ve itibarını koruma hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.

HAK ARAMA YÖNTEMLERİ

Hak arama yöntemleri KVKK m.13’te açıklanmaktadır. İlgili maddeye göre; kişi, kişisel verilerini işleyen veri sorumlusuna başvuruda bulunması zorunludur. Başvurma yöntemleri ise Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ m.5’te belirtilmiştir. Kişi, veri sorumlusuna başvurmadan daha önce bildirilen ve veri sorumlusunun sisteminde kayıtlı bulunan elektronik posta adresini kullanmak suretiyle veya başvuru amacına yönelik geliştirilmiş bir yazılım ya da uygulama vasıtasıyla veri sorumlusuna iletebilecektir. Bu iletinin içeriğinde kişinin ad, soyadı ve başvuru yazılı ise imza, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancılar için uyruğu, pasaport numarası veya varsa kimlik numarası, tebligata esas yerleşim yeri veya iş yeri adresi, varsa bildirime esas elektronik posta adresi, telefon ve faks numarası, talep konusu bulunması zorunludur. Tüm bu bilgiler ışığında, unutulma hakkından yararlanmak isteyen kişilerin unutulma hakkına yönelik talepleri kapsamında mevzuat hükümleri çerçevesinde öncelikli olarak arama motorlarına başvurması gerekmektedir.

Başvurunun yanı sıra Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na şikayet yolu da açıktır. Şikayet müessesesi kanunun 14. Maddesinde düzenlenmekte olup ilgili madde, “Başvurunun reddedilmesi, verilen cevabın yetersiz bulunması veya süresinde başvuruya cevap verilmemesi hâllerinde; ilgili kişi, veri sorumlusunun cevabını öğrendiği tarihten itibaren otuz ve her hâlde başvuru tarihinden itibaren altmış gün içinde Kurula şikâyette bulunabilir” şeklindedir. Ayrıca maddede kişilik hakları ihlal edilenler için genel hükümlere göre tazminat da öngörülmüştür. Maddeden anlaşılacağı üzere veri sorumlusuna gidilmeden şikâyet yoluna başvuru yolu açık değildir.

Avukatlık büromuz Öğrenci Stajyeri Sena ÖRTLEK tarafından gerçekleştirilen ofis içi eğitim ve bilgi paylaşımı sunumuna buradan ulaşabilirsiniz.

Detaylı bilgi almak için bize buradan ulaşabilirsiniz. Büromuzun Aile ve Kişiler Hukuku, Bilişim Hukuku, Ceza Hukuku ve Miras Hukuku alanındaki çalışmaları hakkında detaylı bilgiyi internet sayfamızdan alabilirsiniz.

Sena ÖRTLEK

Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu

 

Yasal Uyarı

“İşbu yazı Uçar Hukuk & Danışmanlık Bürosu tarafından yalnızca bilgi amaçlı hazırlanmış olup, içerisinde yer alan bilgi ve görsel materyaller tarafımızdan önceden alınmış
yazılı bir izin olmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz, üçüncü bir kişiye iletilemez ve tercümeye konu edilemez. İşbu bilgi notu bir mütalaa veya hukuki görüş
niteliğinde değildir ve yayım tarihinde hazırlanmış olup, devamlı surette güncellenmemesinden kaynaklı avukatlık büromuz sorumluluk almamaktadır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yayınlar

GSS
Barter Sözleşmeleri
İlaç Patenti

Sosyal